Autogeekonline sitesinden ünlü detailer Mike Philips'in LH 19E üzerine incelemesinin bir bölümünü aşağıda Türkçe olarak bulabilirsiniz;

"Kutuyu açınca ilk izlenimler…

Hafiflik
Yeni RUPES LH 19E hafif ve kompakt yapısı ile göze çarpıyor. Sadece 2,2 kilo ağırlığında. Geleneksel rotary makineler 3 kilo üzeri ağırlığa sahiptir. Aradaki 1 kilo farkın önemi, arabanın tüm panellerini çalıştığınız zaman ortaya çıkıyor. Yatay çalıştığınız zaman çok önemli olmayan makine ağırlığı, dikey paneller üzerinde çalışırken, makinenin ağırlığını taşırken bir yandan da makineyi panele doğru bastırmanız gerektiği için 1 kilo fark çok önemli oluyor.

Kompakt boy
Kompakt boyun avantajı, makinenin kafası, pad tabanı, cila pedi, ve tutma kolunun, araba paneli üzerindeki görüşünüzü kapatmamasıdır. Özellikle kavisli ve zor bölümleri cilalarken bu özellik çok önemlidir.

Kademeli tetik
Bu özelliği çok seveceksiniz. Kademeli tetiğin size sağladığı avantaj cila pedi üzerinde tam kontrol sağlamanızdır. Çalışmaya ara vermeden, çok basit bir hareketle en düşük devirden en yüksek devire kolayca çıkabiliyorsunuz ve tersi de aynen geçerli.

Süper düşük devir aralığı
Rupes LH 19E, 450 devire kadar düşebiliyor, diğer birçok polisaj makinesinin en düşük devri 600 civarında. Düşük devir, özellikle zor yerlerde kontrol ve güvenlik açısından çok önemlidir. Makinenin tavsiye edilen pad çapı 125 veya 150 mm’dir.
Eski tip polisaj makineleri 300 mm’ye kadar varan çapta polisaj keçeleri kullanırdı. Bu makinelerin en düşük devri 1500 iken standart polisaj işlemi 3000 devirde dönerken yapılırdı. Ağır, büyük, gürültülü ve kontrolü zor bu makineler ile özenli bir iş çıkarmak mümkün olmadığı gibi, uzun dönemde operatörün sağlığına olumsuz etkileri de oluyordu.

Max devir 1700
Eski tip 3000 devir dönen makineler ile yapılan işlem artık polisaj değil bir nevi zımparalama ve taşlama işlemidir. Boyayı hızlı bir şekilde ısıtarak boyanın yanmasına neden olma riski vardır. Bu durumda her şeye baştan başlamak gerekir.
Polisaj işlemi için yüksek devire ihtiyaç yoktur. Boyayı ısıtmak onun kimyasal yapısını bozar ve yanma riskini arttırır. Benim şahsen polisaj işlemi sırasında 900 devir üzerine çıktığım çok nadirdir, ancak derin zımpara çizikleri veya okside olmuş kısımlarda daha yüksek devire çıkıyorum. Fotoğrafta gördüğünüz 1970 Chevelle’in tamamını 450 devirde çalışarak bitirdim.

Efsaneler ve Yanlış Bilgiler

Efsane 1- Aşındırıcının kırılması için yüksek ısı gerekir
Daha önce bahsettiğim gibi, modern “clearcoat” boyaların yüksek ısılara çıkarılması, boyanın kimyasal bütünlüğü için zararlıdır. Boyanın yanması riskine ek olarak bulutlu ve opak bir görünüme neden olur. Yüzey ısısı artınca cilanın içinde bulunan aşındırıcı mineraller boyayı daha derin çizmeye başlar. Bu hem gereksiz bir şekilde boya katmanını inceltir hem de mikroskopik çatlaklara neden olur. Bu çatlaklar ileride oksidasyona ve paslanmaya yol açar. Bazı cilalar daha iri taneli aşındırıcıya sahiptir ve bunların kırılarak daha ince tanelere dönüşmesi gerekir, ancak bunun yöntemi yüzeyi yüksek devirle ısıtmak değil, makineyi gezdirerek baskıyı arttırmaktır. Bunu yaparken ısıyı mümkün olduğu kadar düşük tutmak gerekir.

Efsane 2- Boyayı ısıtarak tekrar akışkan hale getirebiliriz
Modern araçalar “basecoat-clearcoat” sistemi ile boyanmaktadır. Boyanın şeffaf katmanı kimyasal katalizör ile kurur, eski lake teknolojisi boya sistemlerinde olduğu gibi, zaman içinde solventin buharlaşması ile kurumaz. Yeni teknoloji “clearcoat” boyayı ısıttığınızda eritmek mümkündür ancak bu boyayı akışkan hale getirmez. Yüzeyi 70 derecenin üzerinde ısıtmak, boyaya geri dönülemez zararlar verebilir, ki yüksek devirlerde yüzey ısısı rahatlıkla 80-90 derecelere çıkabilmektedir. Kaliteli aşındırıcı teknolojisi ve doğru pad seçimi ile, düşük devirde, LH 19E gibi bir makine kullanarak düzeltme işlemi yapmak hem çok daha kolay hem de daha güvenlidir. Düşük devirde ve küçük bir pad ile kullanılan makinenin kontrolü de çok daha kolaydır.

İyi mühendislik
LH 19E’nin bir diğer avantajı da, RUPES’in tüm tasarım, mühendislik ve motor dahil imalat işlemini kendi bünyesinde yapmasıdır. Kendi imalatını yapmanın en önemli avantajı, başından sonuna kadar tüm kalite kontrolünün kendi ellerinde olmasıdır. Bir fikirden yola çıkıp kutu içinde bir makineye varan sürecin tamamını RUPES kontrol etmektedir.

Teknik olarak….
Rupes LH 19E,
- Yüksek torklu bir motora sahiptir, çizikleri almak daha kolaydır.
- Çift dişli sistemi ile çalışır, baskı altında devrini kaybetmez.
- Elektronik devir ayarı ve kademeli tetik yavaş bir başlangıç ve tam kontrol sağlar.
- Hafif ve ergonomik tasarım manevra kabiliyeti ve kontrol sağlar.
- Kauçuk arkalık makineyi ters olarak yatırmanızı sağlar.
- 9 metre kablo uzunluğu, uzatmaya gerek duymadan çalışmanızı sağlar.
- Üstten tutmayı sağlayan ergonomik sap özellikle yan panellerde çok kullanışlı.

Bu arabanın üzerinde çalışırken;
Pasta aşamasında Rupes LH 19E ile en düşük devirde çalıştım ve Rupes Coarse rotary pasta ve Rupes yün keçe kullandım.
Cila aşamasında Rupes Mille ve LHR 15 Mark II kullandım. Rupes P808 koruyucu ile işlemi tamamladım. LH 19E ile saatler geçirdikten sonra, makinenin hem tutuşu hem de kontrolü (ikisi farklı şeyler) çok hoşuma gitti. Rupes pasta ile en derin çizikleri almak sorun olmadı. Pasta uzun ömürlü ve toz bırakmıyor, silinmesi çok kolay. Küçük pad ile kullanımı ve öğrenmesi çok kolay.

Sistem yaklaşımı…
Bir firma zaman, para ve araştırma ile sisteme yatırım yaptığı zaman bunun uzun vadede olumlu sonuç vermesi çok doğal. RUPES rotary pastaları bu makinenin hareketine göre özel ayarlanmış. Çok kişi için makine ile pastanın uyumu abartılı bir fikir gibi gelebilir ancak bu bir gerçek. Orbital makineler ile çok iyi sonuç veren birçok pastanın rotary makinelerde çok kötü performans verdiğini çok gördüm. Ya kısa ömürlü oluyorlar, ya silmesi çok zor oluyor ya da aşırı toz yapıyor. RUPES bu sistem ile bu işi çok başarılı çözmüş."

LH 19E ürün sayfasına gitmek için lütfen tıklayınız.